Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, çok çok uzak diyarların birinde çok çok büyük bir saray bu sarayda çok çok büyük bir sultan yaşarmış.

 

Bu sultan, hem mimar, hem mühendisi hem aşı ve sağlık uzmanı, hem aile ve kadın doğum uzmanı, hem dış işleri uzmanı, hem iç işleri uzmanı, hem şehircilik uzmanı, hem otomobil uzmanı, hem hava yolu uzmanı, hem kışla ve avm uzmanı, hem eğitim ve sınav uzmanı, hem din uzmanı hem de ekonomi uzmanı imiş. O yüzden her şeyi çok iyi bilirmiş.

 

E sultan böyle olur da Damadı olmaz mı. O cüz-ü ferd enerjisinde, kuvve-i şems enerjisinde ve daha pek çok hikmetli işlerde uzmanmış. Sultan’ın adına bu işleri o deruhte edermiş. E böyle bir damadın babası da boş insan olacak değil ya. Haşmetli dünür de zilyon mesel-i müşkilde uzman bir adammış. Çoğu zaman, sultan emir verir, damat plan yapar, dünür icra edermiş.

 

Bu uzak ellerde, akçe-i nimetten, hazine-i milleten, öşr-ü devletten anlayan nice alimler de var imiş. Emme sultan, emrini ikiletmeyen damadını pek sevdiği için ülke hazinesinin anahtarlarını da damada teslim etmiş.

 

 

Bu durumdan hiç haz etmeyen içerdeki ve dışardaki kefereler, damat anahtarı alır almaz, türlü dalaverelere başlamışlar. Bilmezlermiş ki mal da yalan mülk de yalan.. ne çare küfür kalplerini karartmış bir kere..

 

Gel zaman sür ekin, git zaman vur saban; damat pılı pırtıyı … …

 


#TariheNot: Damadın adının anılmasıyla, Ecnebi Doları: 4,60’tan 4,80’e zıplamıştır. Ertesi gün de 4,97’yi görmüştür. Bu böyle kayda geçe.
Görseller: ntvhaber.bursadanerede