[Spoiler içerir]

Kendisi olmanın muhteşemliğin farkında olmayan Hazel, ailesinin Amsterdam haberiyle, nefesinin müsade ettiği ölçüde coşkuyla gülerek, çok mutlu olur.

Sonra dönüp kendi ciğerleriyle konuşur. Görünüşte onlara emir verir gibidir lakin izleyici olarak bizlerin de bildiği üzere, neşe ve emirle karışık bu konuşma belki de yalvarırcasına bir “N’olur” konuşmasıdır. Ne olur bir hafta daha.. Azrail’in son hamlesini en iyi siz biliyorsunuz, her soluğum her an bir ızdıraba dönüşebilir.. n’olur bir hafta daha bana müsade edin.. 

“Issız bir adaya düşsen yanına alacağın üç şey ne olurdu?” gibi farazi sorulara pek bi gevezelik ve gevreklikle cevap veririz. Soru, “20 gün sonra ölecek olsan, bunu gerçekten biliyor olsan ne yapardın?” şeklinde olduğunda geçiştirmelik cevaplar veririz. Ama çoğu zaman gerçekten bunu düşünmeyiz.

Durun! Bir an durun -belki hemen şimdi- bir kaç dakika durun. Kaçmadan, gerçekliği çarpıtmadan, harbi olarak düşünün:  20 gün sonra öleceğinizi kesin bir gerçeklikle biliyor olsanız ne yapardınız?

Steve Jobs’un da dediği gibi, her günü son gününüz gibi yaşarsanız, bir gün mutlaka haklı çıkacaksınız. Ve o gün; her gün yapmış olduklarınızdan mutlu ve mutmain olarak son nefesinizi verirsiniz.


Bir hastanın -sıradan olmayan- sıradan bir günü vurgusuyla, hava alanında yanlarına gelen küçük kız sahnesi, uçaktaki metafor ve duygu dolu bakma sahnesi sonrası ekranı Amsterdam sokakları doldurur.

//Dikkatli izleyiciler buradaki taksilerin Mercedes olduğunu görebilir. Bunu ilk Viyana’ya gittiğimde görmüş ve şaşırmıştım, sonra jeton düştü; bi kişi çok basit bir arabayı 1 aylık maaşıyla, güzel bir arabayı 8-12 aylık maaşıyla zaten alabiliyordu ve almışlardı da. Ekstra durumlar için daha süper arabalar kullanılıyordu. Bkz. Uber‘in kelime manası 😉

Romantik bir akşam yemeğinde biraz yıldız içtikten sonra, konu derin mevzulara da gelmiştir: Tanrı, ahiret, hayatın anlamı/amacı..

Yazar ya da yönetmen direk konuyu açmamıştı ama az önce biz de dolaylı olarak derin sorular sormuştuk. Film burada, “benim sormak istediğim ama sormadığım soruları kendi kendinize sordunuz, bilmem sizi yönlendirdiğimin,  farkına varabildiniz mi? Ve işte buradayız”  diyor sanki..

Biraz daha yıldız?


Görsel 1, Film görselleri The Fault in Our Stars