[Spoiler içerir]

Bazı yönetmenlerimize taş attığım, yarıdan başlayan sahnede Agustus, yine bir süpriz peşindedir. Hazel’e cinlerden dilek hakkını kullanmasını söyler. Dilek hakkını Disney Land için kullandığını öğrendiğinde onu ti’ye alır.

Filme serpiştirilmiş, “ölümcül hastalığı olan birisinin, sıradan bir günü nasıl geçer” doğasındaki bir sahne sonrası, hastaneden dönen Hazel’i, Agustus elinde lale demetiyle beklemektedir.

 

Üzerinde ise Dunking Dutchman lakaplı, NBA oyuncusu Rick Smith forması vardır.   (“Dunking Dutchman” belliki kafiyeli olsun diye söylenmiş ama şahsen pek de ısınamadık, bu ne garip nick arkadaş)
Orası Amerika olduğundan olsa gerek Rik Smith, Hazel’in babası için de tanıdıktır. Bu vesileyle Agustus ile tanışmış olur.

Agustus pat diye, Hazel’i pikniğe davet eder. -Aslında öyle ani değildir, çiçekten formaya Agustus her şeyi planlamıştır, manalarını az sonra öğreneceğiz.- Hazel hazırlanırken, babası ile kısa muhabbet ederler. Babası Hazel’in ona ayak uydurmak isteyeceğini, bu esnada onun halen hasta olduğunu unutmaması gerektiğini öğütler.

Agustus, piknik yeri olarak;  Hollandalı bir sanatçı olarak Joep Van Lieshout‘un yapmış olduğu Funky Bones isimli şehir sanatı alanını seçmiştir: Devasa bir iskelet, oyun parkuru olarak kullanılmaktadır.

//Ne güzel ki, izleyiciyi ahmak yerine koyup tane tane açıklama yoluna gidilmemiş ve Ölümle Oyun Oynamak gibi çıkarımlar seyirciye bırakılmış.

Bu arada ben de film sayesinde öğrendim: Joep Van Lieshout‘ın eserlerinin çoğu bu tarz ironiler içeriyormuş. Sanatını imalı hatta bazen radikal şekilde eleştirel amaçlı kullanmaktan çekinmemiş.

 

Derken, Agustus’un neden bu kadar Hollanda bağlantılı şeyler kullandığı anlaşılır; Lale, forma, funky bones, peynir, portakal suyu.. Cinlerle konuşmuş, bir ay sonrası için Hazel’ın da gelebileceği bir Amsterdam gezisi ayarlamıştır!

Hazel, Agustus’un tanıştıklarından bu yana hep ” Just Do It / Yap! “ felsefesinde hareket ettiğine tanık olmuştur.

“Senden süprizler beklenir.. ama bu kadarı olabilir mi?” diyen bakışlarla bakmaktadır. İçten içe doğru olduğunu bilse de istemsiz olarak ilk saniyeler inkar eder ama büyük bir mutlulukla ikna olur.

 


Görsel 1, Görsel 2, Görsel 3, Görsel 4, Film görselleri The Fault in Our Stars